Yirminci yüzyıl boyunca çeşitli Avrupa ülkelerine göçmenlerin gelmesi ülkelerin toplumsal yapılarında kaçınılmaz değişikliklere ve dönüşümlere yol açmıştır. Özellikle, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa büyük göç dalgalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Sömürgeci göç modeli diye adlandırılan ve başta Birleşik Krallık olmak üzere göçmen kabulünde sömürgelerden gelen göçmenlere öncelik tanıyan göç modelidir. Britanya’da bu biçimde Yeni İngiliz Uluslar Topluluğu’ndan göç etmiş birçok göçmen vardır. Sömürgecilik sonrası dönem belirgin ölçüde koloni ülkelerden Britanya'ya göçü artırmıştır ve göçmenler çok kültürlü Britanya toplumunda düzenlemelere rağmen ikincil bir konuma maruz kalmıştır. Bu bağlamda bu makale göçün çok kültürlü İngiliz toplumunda yarattığı eşitsizlikleri tartışmaya odaklanır.
The arrival of migrants in various European countries during the twentieth century led to inevitable changes and transformations in the social structures of the countries. In particular, Europe after the Second World War faced huge waves of migration. It is a migration model called colonial migration model that gives priority to migrants from colonies in migration acceptance, especially in the United Kingdom. There are many migrants in the UK that have migrated from the Commonwealth of Nations. The post-colonial era significantly increased migration from colonial countries to Britain, and migrants were subordinated to a secondary position in the multicultural British society despite of the arrangements. In this context, this article focuses on discussing the inequalities that migration creates in multicultural British society.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.